NASA’nın Mars’ın Yer Altını İncelediği ‘InSight Görevi’ Hakkında Tüm Detaylar
Geçtiğimiz günlerde Perseverance aracının Mars’a inmesi dünya çapında bir heyecan dalgası yaratmıştı ancak NASA gözünü çok daha önce Mars’a dikmişti. Son birkaç yıldır NASA, Mars üzerinde InSight adlı bir araştırma görevi yürüterek kızıl gezegenin sırlarını çözmeye çalışıyor. Araştırma detayları ise bir hayli ilgi çekici.
İnsanlık, ilk var olduğu günden beri gözünü gökyüzüne dikmiştir. Orada bir şeyler vardı ve bunları keşfetmeliydik. Bu keşif tutkusu sayesinde uzay çalışmaları hızlandı ve uydumuz Ay’a insan bile gönderildi. Sırada daha uzaktaki gezegenler var. Bu gezegenlerden biri olan Mars üzerinde bir süredir InSight isimli bir araştırma görevi yürütülüyor. InSight projesi gizli değil ancak konu hakkında pek çok kişi yeterli bilgiye sahip değil.
Mars konusu en son Perseverance aracının kızıl gezegene inmesi ile yeniden gündeme geldi. InSight görevinin geçmişi ise çok daha eskiye dayanıyor. Aslında tüm bu araştırmaların ve çalışmaların tek bir amacı var, o da kızıl gezegenin gizemini çözebilmek. Zaten uzun yıllardır farklı ülkelerin katkılarıyla Mars üzerindeki çalışmalar sürse de hiçbiri bizi NASA’nın InSight görevi kadar heyecanlandıramıyor.
InSight hem bu araştırma görevinin hem de 26 Kasım 2018’de Mars yüzeyine inen uzay aracının adıdır. InSight mini bir uzay istasyonudur. İnsansız olarak çalışıyor ve kendisi ile birlikte gönderilerek Mars atmosferine konumlanan evrak çantası büyüklüğündeki iki cihaz olan Mars Cube One isimli araçlar sayesinde Dünya’ya veriler gönderiyor.
InSight görevinin aslında 2019 yılında tamamlanması planlanıyordu. Ancak orası Mars, bir şeyler yolunda gitmedi ve araştırma süresinin uzatılmasına karar verildi. Eğer her şey yolunda giderse mini uzay istasyonumuz Aralık 2022 tarihinde aramıza dönmek için yola çıkacak ya da görevi tamamlandığı için orada öylece kalacak ve ilk Dünya kolonicileri olarak birimiz gidip onu çöpe atacağız.
Mars’la ilgili doğru bilinen yanlışlar?
Daha önce de bahsettiğimiz gibi Mars hakkında yıllardır pek çok farklı ülkenin katkıları ile çalışmalar yapılıyor ancak yapılan çalışmalar sonucu elde edilen veriler tamamen kızıl gezegenin yüzeysel tarihi ile ilgiliydi. Yani önceki çalışmalarda gezegen üzerinden bulunan kanyon, volkan, kaya, toprak gibi yüzey yapılarının özelliklerini öğrendik. Şimdi sıra derine inmekte.
InSight uzay aracı, Mars’a indiği günden beri olduğu yeri delebildiği kadar deliyor. Amaç olabildiğince derine inmek ve kızıl gezegenin yeraltı dünyası hakkında veri elde etmek. Elbette, istasyon üzerinde bulunan sonda ve çekiçten oluşan köstebek kazı sistemi istenildiği kadar derine şu an için inemiyor. Belki Perseverance yanına gidip yardım eder.
Eğer çalışmalar başarılı bir şekilde tamamlanırsa InSight görevi sonucu elde ettiğimiz veriler ile Mars gibi bir kaya gezegenin nasıl oluştuğunu çözmüş olacağız. Mars’ı anlamak, yalnızca Mars’ı anlamak olmayacak. Mars’ın kayalık bir sistemden nasıl evrimleşerek bir gezegen olduğunu çözersek iç güneş sistemindeki Venüs, Merkür ve Dünya gibi kaya gezegenlerin de nasıl oluştuğunu çözmüş olacağız. Yani InSight aslında Mars’ta bizim geçmişimizi arıyor.
Direkt olarak NASA’nın cümlelerini kullanırsak InSight görevi Mars gezegeninin yaşamsal belirtilerini arıyor diyebiliriz. Gezegenin nabzı dedikleri sismolojik bulgular, sıcaklık dedikleri gezegenin ısı akışı ve refleksler dedikleri hassas izleme ile bu karasal kızıl gezegenin nasıl oluştuğuna dair evrimsel parmak izleri aranıyor.
InSight uzay aracı ile yeri delerek farklı toprak katmanlarına ulaşmaya çalışan uzmanlar, bu yolla basit kayalık parçalarının nasıl bir gezegene dönüştüğünü bulmayı hedefliyorlar. Kızıl gezegenin tektonik hareketlerini ölçmek ise diğer bir önemli araştırma konusu. Çünkü bu veriler bize, gezegene göktaşı çarpma oranını gösterecek. Haftada bir göktaşı düşen bir gezegene de gidip yerleşecek değiliz sonuçta.
Mars’tan neler öğrendik?
InSight uzay aracının Mars Cube One isimli cihazlar yardımıyla gönderdiği veriler arasında en dikkat çekenler sismolojik veriler oldu. Fransa ve İsviçre uzay ajansları tarafından kaydedilen verilere göre Mars’ta uzun zamandır, devamlı depremler oluyor. Ancak bu depremlerin büyüklüğü 4’ü geçmiyor. NASA çalışanları dahil tüm uzmanlar için bu durum son derece şaşırtıcı olarak kabul ediliyor.
Uzmanlara göre sismolojik verilerin büyüklüğünün bu kadar düşük olmasının nedeni rüzgar olabilir. En basit tanımıyla Mars, biraz esintili bir gezegen. Özellikle Dünya’da Haziran ayına denk gelen dönemde Mars üzerinde güçlü rüzgarlar hatta kum fırtınaları görülüyor. Bu durum, sismolojik verilerin doğru kaydedilmesini engelleyebilir.
Yıldızlar ve sismolojik değerler
Sismolojik verilerde saklı olan diğer bir gizem de yüzey dalgalarının olmaması. Sismologlar, bir gezegenin iç yapısını anlamak için o gezegende oluşan depremler sırasında kaydedilen yüzey dalgalarını kullanırlar. Ancak Mars’ta yüzey dalgaları görülmüyor. Yüzey dalgalarının olmaması depremlerin yerin epey altında gerçekleştiğini gösteriyor olabilir ama şu an için böyle bir duruma kesin gözüyle bakamayız.
Pek çok kişi NASA ve diğer kurumların Mars için yapılan çalışmalara bu kadar büyük bütçeler ayırmasına anlam veremiyor ve hazır Ay’a gidebiliyorken sık sık uydumuza gidilmesini istiyorlar. Ancak Ay’a yapılacak bir seyahat en fazla turistik olabilecekken Mars üzerinde yapılan çalışmalar kendi gezegenimiz dahil tüm evreni anlamamızı sağlayacak veriler sunabilir.
NASA’nın dediğine göre Mars, diğer karasal yapıya sahip kayalık gezegenler içinde ne büyük ne de küçük kabul ediliyor. Bu durum, gezegen oluşum dönemine dair bulguları hala saklıyor olduğu anlamına geliyor. Yani Venüs, Merkür ve Dünya gibi kayalık gezegenlerin oluşum sürecini öğrenmek istiyorsak Mars’tan güzel bir laboratuvar bulamayız. Üstelik kızıl gezegeni biliyoruz ve diğer gezegenlere göre görece daha kolay gidebiliyoruz. Bu fırsatları değerlendirmek gerekiyor.
Insight’ın görevi
InSight görevi yalnızca Mars yüzeyine indirilen mini uzay istasyonundan oluşmuyor. Bu görev için gezegenimizde, Mars atmosferinde ve Mars yüzeyinde başarılı bir şekilde çalışması için geliştirilen pek çok yeni uzay teknoloji sistemi var. Bunlardan biri de daha önce yalnızca adından bahsettiğimiz Mars Cube One uzay araçlarıdır.
Mars Cube One ya da MarCO olarak adlandırılan bu iki mini uzay aracı; yalnızca bir evrak çantası boyutunda olmalarına rağmen InSight aracı ile birlikte Mars’a kadar gitmiş ve gezegenin atmosferine başarıyla yerleşerek uzay istasyonlarına verileri gönderebilmişlerdir. NASA daha ne yapsın?
Kızıl gezegen Mars’ın gizemini çözmek için başlatılan en önemli görevlerden biri olan NASA’nın InSight araştırması ile ilgili bilinen ve merak edilen tüm detayları paylaştık. Minik dostumuz bir süre daha Mars’ta kalmaya devam edecek ve bakalım bize ne gibi ufuk açıcı veriler gönderecek.
Mars’ta ne var?
Simülasyondaki hayali asteroide 2021PDC adı verildi. NASA’nın senaryosuna göre, uzay kayası ilk olarak 19 Nisan’da tespit edildi ve keşif tarihinden altı ay sonra; 20 Ekim’de de gezegenimize %5 oranında çarptığı düşünüldü.
Ancak tatbikatın 2. günü, yeni etki-yörünge hesaplamalarının 2021PDC’nin Avrupa’yı veya Kuzey Afrika’yı vuracağı anlaşıldı. Simülasyon katılımcıları, uzay aracının asteroidi yok etmeye veya yolundan saptırmaya çalışabileceği çeşitli görevleri değerlendirdiler. Ancak, bu tür görevlerin asteroidin çarpmasından kısa bir süre önce tamamlanamayacağı kanısına vardılar.