NASA, Evrene Bakışımızı Değiştiren Spitzer Uzay Teleskobu’nu Kapatıyor

02 Feb 2020

James Webb infrarot

NASA, evrenin daha önce gözlenmeyen yerlerinin gözlenmesini sağlayan, 2003 yılında hizmet vermeye başlayan kızılötesi Spitzer Uzay Teleskobu'nu emekliye ayırıyor. Spitzer Uzay Teleskobu, arkasından on yıllar boyunca incelenmeye devam edecek veriler bırakarak insanlığa veda edecek.

Patlayan yıldızlar, supernova olduktan sonra

NASA, 2003 yılında çalışmaya başlayan Spitzer Uzay Teleskobu’ndan dün son defa veri aldı. 16 yıl boyunca evrenin gizli köşelerini insanların önüne getiren Spitzer Teleskobu’na 30 Ocak’ta (bugün) son komutlar gönderiliyor. 30 Ocak’tan sonra Spitzer, emekliye ayrılmış olacak. NASA, bütün görev süresi boyunca Spitzer Uzay Teleskobu’nun olduğu projeye 1.36 milyar dolar harcadı.

NASA’nın Kaliforniya’da bulunan Jet Propulsion Laboratuvarı’nda görevli astrofizikçi Farisa Morales, Spitzer Uzay Teleskobu’nu ile ilgili yaptığı açıklamada, “Spitzer bize sağladığı veri türü eşsizdi. Evreni bize tanıttı: yaşlı, soğuk ve tozlu” dedi.

Çalıştığı 16 yıl boyunca Spitzer, kızılötesi ışınla gözleme yeteneği sayesinde gökbilimcilerin zaman ve mekan boyunca yolculuk etmesini sağladı. Spitzer Uzay Teleskobu görevinin eski yöneticisi Suzanne Dodd, evrendeki kozmik perdenin Spitzer sayesinde kalktığını söyledi.

Patlayan yıldızlar, supernova olduktan sonra

Spitzer Uzay Teleskobu’nun en ikonik çalışması, başlangıçta görevleri arasında olmayan TRAPPIST-1 isimli yıldızın etrafında dönen yedi gezegenin tespit edilmesiydi. Araştırmada görev alan bilim insanları, yedi gezegenin hepsinin Dünya büyüklüğünde olduğunu tespit ettiler. Gezegenlerin yüzeyinde su bulunmasına izin verecek sıcaklık değerlerinin belirlenmesi için gezegenlerin karmaşık yörünge hareketleri takip edildi.

Spitzer Uzay Teleskobu’nda görevli bilim insanı Mike Werner, TRAPPIST-1’de yapılan çalışmanın kendi Güneş sistemimiz dışında en iyi karakterize edilmiş sistem olduğunu söylüyor. TRAPPIST-1’in gözlenme çalışması, Spitzer’in bütün dünya tarafından tanınmasına neden oldu.

Mike Werner, Spitzer’in beyaz cüce yıldızların etrafındaki enkaz parçalarını atmosferlerine çekebilecek gezegen sistemlerini de gözlemeye izin verdiğini söylüyor. Spitzer ile yapılan beyaz cüce yıldızların yaşam döngülerinin anlaşılmaya çalışılması, genç yıldızlar hakkında da bilgiler sundu.

Patlayan yıldızlar, supernova olduktan sonra

Spitzer Uzay Teleskobu’ndan elde edilen verilere ev sahipliği yapan Kaliforniya Teknoloji Üniversitesi’ndeki NASA Kızılötesi Bilim Arşivi’nde görevli bilim insanı Luisa Rebull, yıldızların nasıl oluştuğunu anlamanın tek yolunun, mümkün olduğunca çok gözlem yapmak olduğunu ve elde edilen verilerin birbiri ile karşılaştırılarak benzer olanlarının ayrılması olduğunu söylüyor. Spitzer, bilim insanlarına bu şansı tanıdı.

Kızılötesi teleskopla yapılan gözlemler sayesinde Satürn’ün etrafındaki bir halka da keşfedildi. Spitzer Uzay Teleskobu, başka uzay görevlerine de yardımcı oldu. 2005 yılında NASA, bir kuyruklu yıldızla çarpıştırmak için Deep Impact adlı bir aracı uzayda konumlandırdı. Spitzer, kuyruklu yıldız ile Deep Impact’in çarpışma sürecini gözlemek için de kullanıldı. Mike Werner, “Bir kuyruklu yıldızın dış yüzeyinin altına gömülmüş ilkel malzemeye ilk bakışımız buydu” dedi.

Uzay teleskobu bilim dünyasına bir miras bırakmadı. Spitzer sayesinde evrenin çarpıcı görüntüleri de elde edildi. Spitzer tarafından elde edilen kızılötesi evren görüntülerinin, renkli görsellere dönüştürülmesi, zahmetli bir sayısal veri derleme işiydi.

Spitzer Uzay Teleskobu, 30 Ocak’ta emekliye ayrılırken arkasında büyük bir veri arşivini bırakıyor. Spitzer’in verilerinin içinde hala keşfedilmeyi bekleyen şeyler var. Luisa Rebull, on yıllar boyunca Spitzer’in verilerinden bir şeyler öğrenmeye devam edeceğimizi söylüyor.

Kaynak:webtekno.com