Lilith ve burçlar
Kara ay, yıldızlar ve Lilith... Burçlarla ilgili birçok şey biliniyor ama Lilith'in farklı alanlarda ve Hermetik astrolojideki önemi hala sorgulanmakta.
“Sizi yutmuş bir aslanı nasıl bulursunuz?” diye sorar Jung Gölgenin bizi kontrol edip etmediğini sorgularken. Gölge, görmezden gelindiği sürece bilinçdışıdır. İinsanın, gölgenin karanlık taraflarının yönetimi altında olup olmadığını bu nedenle bilemeyiz. Jung, bireysel gölgeden öteki olarak söz eder. Ayıplanan alt benlik, bizi utandıran ya da küçük düşüren öteki olarak ifade eder. Benliğin olumsuz tarafı, saklamak istediğimiz tüm sevimsiz özelliklerdir. Ayrıca, gölge arketipi her zaman kişisel travmalara ya da çocukluk acılarına da dayanmak zorunda değildir. Jung, gölgenin tamamen karanlık, istenmeyen, bastırılmış, ve görmezden gelinenlerin kesişim kümesi olduğunu savunur.
İşte Jung ‘un bahsettiği bu reddettiğimiz ve görmek istemediğimi karanlık yanımız, astrolojide Kara Ay / Black Moon Lilith ile ifade edilir. Astrolojide 3 adet Lilith vardır. Bu yazıda bahsedilen Black Moon Lilith, bir gökcismi değil bir noktadır. Ay ‘ın dünyaya etrafında döndüğü oval yörüngenin iki merkezinden birisidir. Bulunduğu burç bu gölgeyi tanımlarken bulunduğu ev bu özellikleri yansıttığınız kişileri ya da yaşam alanını ifade eder.
Önce gölge yanı başkalarına yansıtırız. Bu okadar çok tekrarlanır ki kaçacak noktanız kalmaz. Bir gün kişi bununla yüzleştiğinde bu sefer bu alandan özgürleşir. Ve bu özellikleri daha sağlıklı kullanmaya başlar. Mucize algının değişmesidir.
Yıldızlar ve Lilith hediyeleri
Lilith, bizim nerede duracağımızı bilmediğimiz yerdir! Karanlık yanımız, kendi başını yakana kadar dur durak bilmeyen kırmızı gözlü canavarımızdır. Lilith, Aralık ayından beri Boğa’da yolculuk ediyor. Boğa dünyevi değerlere sahip olmak, kaynakları kendinde toplamak, vazgeçmemek, ödün vermemek, kendi ağır ve ısrarlı yöntemlerine tutunmak, değişmemek, kendisinin olandan kolay kolay kopamamak gibi eğilimler gösterir. Burada Boğa’yı Havva gibi düşünün, Lilith’i de Boğa’yı abartmaya teşvik eden, içindeki şeytanı uyandıran bir fısıltı. Kaybetmekten korkmak, elimizde olanları korumak için anlamsız bir direnç, hayatın akışına karşı durmak için hayatla bağımızı kesmek, tutunduğumuz ağaç dalı kopmak üzere olsa bile ağırlığımızla onu daha aşağı çektiğimizi bile bile farklı bir dala geçmekten korkmak, kaynaklarımızın kıtlığından korkup paylaşmayı reddetmek… Yani varlık bilinci ve yolu bulabileceğimize dair bir inanca sarılmak yerine, yokluk bilincine ve çıkmazlara takılmak… Kaybetme korkusu ile kendimizi kaybetmek!
Lilith’in üç aşaması vardır derler… Hırs, yıkım ve farkındalık! Aşırıya kaçan duyguların ardından yaşadığımız yıkımla birlikte, ya o duyguyla başetmeyi öğrenir ya da yaşamdan vazgeçeriz.
Bir süredir Balıktaki Chiron, Oğlaktaki Retro Pluto ve Boğa’daki Lilith ile altmışlık açı yapıyor. Bu güzel bir şifa bileşkesidir. Retro Pluto bize kayıp ve kazançlarımızı hatırlatıyor ve gelecekte neyin bizim için vazgeçilmez olması gerektiğini, neyi bırakarak, neden vazgeçerek yeni başlangıçlar yapabileceğimizi farketmemizi istiyor. Bu işlev, Lilith’in Boğa’daki teması ve kendini aşmak için vermesi gereken çaba ile pek manidar bir bütünlük gösteriyor. Bu üçgenin tepe noktasını oluşturan Balık’taki Chiron ise, sevgiye teslim olmanın, kendimizi koşulsuz sevgiye açmanın, her sorunu çözüp, her yarayı iyi edebileceğini bize hatırlatıyor.
Kaynak: Juno