‘Kuyruklu yıldız avcısı’ inşa edilmeye başlandı

21 Jun 2019

Costellazione della Giraffa

Avrupa Uzay Ajansı’nın yeni uzay görevi henüz keşfedilmemiş kuyruklu yıldızlar için gönderilecek üç ayrı uzay aracını içerecek.

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), Rosetta uzayaracıyla yakaladığı başarının ardından hız kaybetmeden bir “kuyruklu yıldız avcısı” inşa etmeye başladı.

İngiltere’nin Mullard Uzay Bilimleri Laboratuvarı’nın öncülük ettiği yeni uzay görevinde, üç farklı uzay aracı Dünya yörüngesine yaklaşan herhangi bir kuyruklu yıldızı karşılamak üzere gökyüzünde olacak.

Üç araç birbirinden ayrı fakat tamamlayıcı incelemeler yapacak ve aynı zamanda bilim insanlarına gök cisimlerinin 3 boyutlu modelini çıkarma imkanı tanıyacak.

Kuyruklu yıldızların çeşitliliği

Kuyruklu yıldızların çeşitliliğini ve evrimini daha iyi anlamak için hiç bilinmeyen ve zorlayıcı hedefler olan bozulmamış veya dinamik anlamda yeni kuyruklu yıldızları yakın mesafeden uzay araçlarıyla inceleyeceğiz. Geçmişte kuyruklu yıldızlar için gerçekleştirdiğimiz uzay görevleri Giotto ve Rosetta’nın muazzam bilimsel başarıları rakipsizdi ancak şimdi bu başarının üzerine hiç bozulmamış bir kuyruklu yıldızı ziyaret etme veya Oumuamua benzeri yıldızlararası bir cisme hazırlıklı olmayı ekliyoruz.

İncelenecek herhangi bir kuyruklu yıldız muhtemelen Oort bulutundan geliyor olacak. Bu bulutun Güneş Sistemi’nin en dış kısmını sardığı düşünülüyor.

Bu bölgeden gelecek kuyruklu yıldızlar Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana neredeyse hiç bozulmamış durumdalar. Bu sayede milyarlarca yıl öncesine ait uzay cisimlerinin oluşuna ışık tutabilirler.

Uzay görevinin hedeflerinden birisi de uzay ajansının “yıldızlararası ziyaretçiler” ismini verdiği diğer yıldız sistemlerinden gelen gök cisimleri olacak. Ancak böyle vakalar kuyruklu yıldızların Oort bulutundan kopmasına göre çok daha nadir gerçekleşiyor.

Muhtemelen Kuyruklu Yıldız Avcısı uzaya fırlatılacak ve incelemeye uygun bir kuyruklu yıldızla karşılaşana kadar uzayda bekleyecek.

Hasinger “Bu tür yenilikçi uzay görevlerinin, önümüzdeki on yıllarda evrenin bilimsel keşfini planladığımız ESA’nın uzay programına yaptığı katkı çok önemli” diye konuştu.

Toz, gaz ve kayalardan oluşan yıldızlar

Kuyruklu yıldızlar güneş sisteminde hareket eden genellikle donmuş gazlar ve az oranda kaya ile tozdan oluşan düzensiz şekillere sahip, küçük boyutlu kütlelerdir. Kuyruklu yıldızların çapları genellikle birkaç kilometrenin üstüne çıkmaz. Kütlenin ana gövdesine çekirdek (nükleus) adı verilir. Çekirdek bünyesinde su, metan, nitrojen ve diğer buzlardan bulunur.

Kuyruklu yıldızlar güneşin etrafında çok uzun yörüngelere sahiptirler. Sadece Güneş’e yaklaştıkları zaman gözle (teleskop kullanılsa bile) görülmeye başlarlar. Normalde son derece soğuk kütlelerdir; güneş ışınları tarafında ısıtılmaya başlayınca yapılarındaki buz süblimleşmeye (katı halden gaz hale geçiş) başlar. Buz kristalleri ve toz, çekirdekten solar rüzgarlar ile ayrılmaya başlar ve kütlenin arkasında bir çift kuyruk oluşturur. Dünyadan kuyruklu yıldızları izlerken genellikle gözlemlediğimiz, toz kuyruklarıdır.

Kuyruklu yıldızlar nereden gelir

Yirminci yüzyılın ortalarına kadar astronomlar, kuyruklu yıldız ve asteroitlerin nasıl oluştuğuna ve nerden geldiğine dair sınırlı bilgiye sahipti. Asteroitlerin çok eskiden olan bir gezegen patlamasından kaldıkları, kuyruklu yıldızların ise vakumda uçan kum ve taş parçalarından oluştuklarına inanılmaktaydı. Teoriye göre ne zaman bu parçacıklar bir gezegenin yörüngesine girse, çekim kuvveti kuyruklu yıldızı İç Güneş Sitemine (Merkür, Venüs, Dünya ve Mars’ın bulunduğu bölge) çekmekte ve Dünya’dan görülmesini sağlamaktaydı. Fakat zamanla teorilerde bazı açıkların olduğu keşfedildi. Bazı bilim insanları hareket eden kum kütleleri teorisinin yetersiz olduğunu iddia etti. Bu teori periyodik olarak Güneş’in yakınından geçen kuyruklu yıldızlarda her seferinde nasıl bir kuyruğun oluşabildiğini açıklayamıyordu. Önceleri kum tanelerinin güneşe yaklaşınca eriyecek şekilde buz ile kaplı olduğu düşünüldü. Fakat bu durumda da az miktardaki buz tek bir geçişte eriyip kaybolacaktı. Geriye kalan tek olasılık kuyruklu yıldızların kum ve taştan değil büyük buz kitlelerinden oluşan katı yapılar olmasıydı. Bu sonuç bilim insanlarını kuyruklu yıldızların nereden geldiğini baştan düşünmeye zorladı çünkü bu büyüklükte buz kütleleri Güneş Sisteminin sadece belli noktalarından oluşabilirdi.

Kuyruklu yıldızlar güneş sistemimizdeki iki farklı bölgeden gelmektedir: Kuiper Kemeri ve Oort Bulutu. Bu iki bölgede içlerinde milyarlarca kuyruklu yıldız barındırır. Fakat genişlikleri o kadar fazladır ki hiçbir kuyruklu yıldız birbirine Dünya ile Güneşin arasındaki mesafeden daha fazla yaklaşmaz.

Kuiper Kemeri 3.2 milyar kilometre genişliğindedir; Neptün’ün Yörüngesinin dışına çıkar çıkmaz başlar, bu güneşin 4.8 milyar kilometre uzaklığındadır, ve yaklaşık güneşten 8 milyar kilometre uzaklığa ulaşıncaya kadar devam eder.Kuiper Kemeri buz yığınlarından oluşan, yer yer kalınlığı değişen düz bir disk şeklinde görünmektedir. Bilim insanları Kuiper’den gelen kuyruklu yıldızların, oldukları yerlerde, Güneş Sistemimiz’in gezegensel kısmının dışında oluştuğuna inanmaktadır. Kuyruklu yıldızlar dışında Kemer, Kuiper Kemeri Nesneleri (KBOs) adına sahip, neredeyse Ay büyüklüğünde, çok daha büyük nesneler barındırmaktadır. Bilim insanları bunların bazılarının “cüce gezegenler” olduğunu düşünmektedir. Pluto, UB313 (Eris) ve Ceres bunlara örnektir.

Oort Bulutu ise Güneş Sisteminin en dış sınırlarında Güneşten 30 trilyon km uzaklıkta bulunur! Bu mesafe bir ışık yılından fazladır ve Güneş Sistemine en yakın yıldıza (Proxima Centuari) olan uzaklığımızın üçte biridir. Oort Bulutu Kuiper gibi disk şeklinde değildir, bir topa benzer ve muntazam büyüklüktedir. Güneşin ve geri kalan Güneş Sisteminin tamamını çepeçevre sarar. Milyarlarca buz parçası Güneşin zayıf çekiminde hareket eder.

İlginç bir şekilde bilim insanları Oort Bulutundan gelen kuyruklu yıldızların Kuiper’den gelenlere görece olarak Güneş’e daha yakın oluştuklarını söylemektedir. Bu kuyruklu yıldızlar buluttan Satürn, Jüpiter, Uranüs ve Neptün’ün çekim gücü ile dışarı fırlatılırlar. Bir teoriye göre Oort zamanla büyük gezegenlerin çekiminden kopan kuyruklu yıldızlardan Güneş Sisteminin dışına çıkamayanlar tarafından oluşturulmuştur. Başka bir teori ise bu kuyruklu yıldızların Güneş Sistemi dışında oluşup Güneş’in çekim gücüne yakalanıp içeri çekildiğini söylemektedir.

Yörüngeler ve yıldızlar

Genellikle 200 yıl ve daha kısa yörünge süreleri olan kuyruklu yıldızların Kuiper’den daha uzun yörünge süresine sahip kuyruklu yıldızların ise Oort’dan geldiğine inanılır.

Kuyruklu Yıldızların Özellikleri
Kuyruklu Yıldızların yapıları ve ne oldukları hususunda pek çok yanlış kanı bulunmaktadır. Hatta bu yanlış anlaşılmalar bir grup insanın Dünya’nın yakınından geçecek olan Hale-Bopp kuyruklu yıldızının ruhlarını kurtaracak uzay gemisi olduğuna inanarak intihar etmesine kadar varmıştır (Heaven’sGate vakıası). Kuyruklu yıldızlar hakkındaki önemli özellikleri sıralayacak olursak:

Kuyruklu yıldızların ana gövdesi buzdan oluşur büyüklükleri birkaç metreden birkaç kilometreye kadar çıkabilir. Kuyruklu yıldızın yörüngesinin Güneş’e en yakın noktasına “perihelion” Güneş’e en uzak noktasına “aphelion” denir. Güneşe yaklaştıkça kuyruklu yıldız ısınır ve yapasındaki buz süblimleşmeye başlar. Eğer buz kuyruklu yıldızın yüzeyine yakınsa, içindeki materyalleri dışarı atan bir mini gayzer oluşur.
Dökülen materyaller kuyruklu yıldızın etrafında yörünge alır. Eğer Dünya bu yörüngeye yakın geçerse bu materyaller “meteor yağmuru” olarak Dünyaya yağar.

Kuyruklu yıldızların özellikleri

Kuyruklu yıldız yörüngesi sırasında Güneşin yakınından her geçtiğinde süblimleşme sebebi ile kütlesinin bir kısmını kaybeder. Yeteri kadar Güneşin yakınından geçen kuyruklu yıldız parçalanır ve yok olur. Bunun dışında kuyruklu yıldızlar Güneşin veya başka bir gezegenin çok yakınından geçerse de yol olabilir.
Kuyruklu yıldızlar genellikle donmuş su, çok soğuk metan, amonyak ve karbondioksit buzlarından oluşur. Bu buzlar belli oranda kaya, toz ve diğer metalik Güneş Sistemi molozları ile karışmıştır.
Kuyruklu yıldızların iki kuyruğu vardır. Çıplak gözle görülebilen toz kuyruğu ve fotoğraflanabilen ama çıplak gözle görülemeyen plazma kuyruğu.
Kuyruklu yıldızların yörüngeleri genellikle elips şeklindedir.
Kuyruklu yıldızların birçoğu Kuiper Kemeri ve Oort bulutunda oluşur. Bunlar Güneş Sisteminin en dış iki bölgesidir.
Kuyruklu yıldızlar uzay gemileri veya uzaylı üstleri değildir. Oluşum tarihleri Güneş Sisteminin ilk günlerine ve gezegenlerin oluşumuna kadar uzanan uzay kütleleridir.

Kuyruklu Yıldızların İsimlendirilmesi

Kuyruklu yıldızlar birkaç kategoriye ayrılır. Bunların en önemlisi periyodik olup olmadıklarıdır. Geçmişte kuyruklu yıldızlar keşfeden kişinin ismi ile adlandırılırdı (Sir Edmond Halley tarafından keşfedilen Halley Kuyruklu Yıldızı gibi). Modern zamanda ise kuyruklu yıldızların isimlendirilmesi Uluslararası Astronomi Örgütü (International Astronomical Union) tarafından belirlenen regülasyonlar ile yapılmaktadır. Her kuyruklu yıldıza bir resmi etiket verilir aynı zamanda onu keşfeden kişinin (üç bağımsız kâşife kadar) soyadı ile de tanımlanabilir. İsimlendirme prosedürü şu şekilde işler: Kuyruklu yıldız keşfedildiği zaman ona periyodik olup olmadığına göre bir harf verilir (P veya C), buna bulunduğu yıl eklenir. Son olarak bulunduğu ayın hangi yarısında olduğuna göre son bir etiket verilir. Örneğin 2015 yılının Ocağının ilk yarısında bulunan periyodik bir kuyruklu yıldız P/2015 A2 adını alır. Son zamanlarda bulunan kuyruklu yıldızların çoğu otomatik aletler ve bilgisayarlar ile bulunduğu için soyadı ile isimlendirilen kuyruklu yıldızlar oldukça nadirdir.

Ünlü kuyruklu yıldızlar arasında periyodik olmayanlardan en iyi bilinenler: Hale-Bopp (C/1995 O1), Hyakutake (C/1996 B2), McNaught (C2006 P1), veLovejoy (C/2011 W3) kuyruklu yıldızlarıdır. Bu kuyruklu yıldızlar gökyüzünü bir kere aydınlatmıştır ve bir daha görülmeyecektir. Başka bir iyi bilinen kuyruklu yıldız olanShoemaker-Levy 9 (D/1993 F2) Jüpiter’in çok yakınından geçmesi sonu yok olmuştur (D harfi kuyruklu yıldızın yok olduğundan emin olunduğunda kullanılır).Periyodik olan kuyruklu yıldızlardan en ünlüsü ise Halley (1P/Halley) kuyruklu yıldızıdır. Halley 76 yılda bir iç güneş sistemine döner.

Kaynaklar

http://solarviews.com/eng/comet/whatis.htm
https://rosetta.jpl.nasa.gov/science/comet-primer/where-do-comets-come
http://www.scienceclarified.com/scitech/Comets-and-Asteroids/How-Asteroids-and-Comets-Formed.html

Kaynak: Independent Türkçe