James Webb Uzay Teleskobu’nun Yörünge Yolculuğu Başladı
NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu bugün uzayın derinliklerine doğru yola çıktı. Siz de yeni uzay teleskobu “nedir ve neden önemlidir?” diye düşünüyorsanız, teleskobun başlıca dört görevini birlikte inceleyelim.
Kızılötesi bir uzay gözlemevi olan James Webb Uzay Teleskobu (JSWT), bugün öğle saatlerinde Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Fransız Guyanası’ndaki fırlatma sahasından Arianespace Ariane 5 roketiyle fırlatıldı. Teleskobun fırlatıldığı anlar NASA’nın YouTube kanalında eş zamanlı olarak yayınlandı.
Yeni uzay teleskobu, evrenin tarihini ortaya çıkarmak için araştırmalar yapacak. NASA’nın en büyük ve en güçlü uzay bilimleri teleskobu James Webb Uzay Teleskobu, Dünya’dan 1 milyon mil (1,5 milyon kilometre) uzaklıkta; Güneş’in yörüngesinde konumlanacak. Uzay teleskobunun kalıcı konumuna ulaşması yaklaşık 30 gün sürecek.
Teleskobun yörüngeye ulaşmasıyla öncelikle başarılı bir şekilde kalibre edilmesi ve yerleşmesi, hizalanması gibi bir dizi ayarlamalar yapılacak. Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’ne göre, yeni teleskoptan en iyi görüntülerin gelebilmesi için yaklaşık 6 aylık bir zamana ihtiyaç duyulacak.
Evren’deki ilk ışık: Geçmiş, gelecek ve şimdii hepsi aynı yerde
NASA’nın James Webb Uzay Teleskobu’nun; evrendeki ilk ışık, erken evrende galaksilerin oluşması, yıldızların doğuşu ve gezegenler tarihi olmak üzere temelde 4 ana konusu olacak.Gerekli teknik ayarlamaların ardından James Webb Uzay Teleskobu’nun da şimdiye kadar pek çok büyüleyici fotoğraflara erişmemizi sağlayan Hubble Uzay Teleskobu gibi harika fotoğraflar çekmesi bekleniyor.
Bu görev, Bing Bang’in bugünkü bildiğimiz şekliyle evreni başlatmasından sonra; evrenin ilk aşamalarının araştırılmasını ifade ediyor. Evren başlangıçta elektronlar, protonlar ve nötronlar gibi parçacıklarla doluydu. Evrende bu parçacıkların birleşmeye başlaması için gerekli ışık, parçacıkların soğumasıyla ortaya çıkıyordu. James Webb Uzay Teleskobu öncelikle ilk ışığın izini sürecek. Ayrıca ilk yıldızların oluşmasından sonraki “yeniden iyonlaşma çağını” inceleyecek.
Bugün gördüğümüz sarmal ve eliptik gökadalar milyarlarca yıl içinde yaşanan evrimleşmenin bir sonucu. Günümüzde, evrenin nasıl evrimleştiğine dair ipuçlarını görmek için yararlanılan en iyi yöntem ise galaksi incelemeleridir. James Webb Teleskobu, evrimi daha iyi anlayabilmek için en eski gökadaları inceleyecek.
Yıldızlar gaz bulutları içinde oluşur ve büyüdükçe radyasyon basıncının etkisiyle bu gazı bir nevi üflerler. Yeni uzay teleskobunun kızılötesi gözleri, bu kaynakları inceleyerek yıldızların ve gezegen sistemlerinin doğuşunu anlamaya çalışacak.
Gezegenlerin atmosferlerini ve oluşum koşullarını anlamak, bilim insanlarının belirli gezegenlerin yaşanabilir olup olmadığını daha iyi tahmin etmelerine yardımcı olabilir. NASA’nın gezegen arayan Kepler Uzay Teleskonu’nun da katkılarıyla son yıllarda çok fazla ötegezegen keşfedildi. James Webb Uzay Teleskobu’nun güçlü sensörleri bu gezegenleri (atmosferlerini görüntüleme de dahil olmak üzere) derinlemesine inceleyebilecek.
Kaynak: webtekno.com