Terazi burcunda yeni ay neler anlatıyor?

Geçtiğimiz haftalarda özellikle Balık dolunayının yoğun duygusal farkındalığı ile çevremizdekilerle karşılıklı etkileşimlerde bireysel olarak beklentilerimize dair görüşümüz genişledi. Süreçte çevreden sıyrılmayı, kendi içimizde vakit geçirmeyi tercih etmiş olabiliriz. Terazi yeniayında birlikte hareket etme isteği geri dönüyor. Birincil olarak partner ilişkileri, iş ortaklıkları ve çocuklarla bağlar olmak üzere etki aldığımız alanlarda bağları, birliktelikte iki tarafın söz konusu olduğu bilinciyle dengeye getirmek için harekete geçeceğiz.

Kurmuş olduğumuz veya kurmak istediğimiz iş, eş ilişkileri ve tüm diğer bağlar içinde kendimizi ve karşımızdakini anlama isteği yükseliyor. Kendi isteklerimiz ve ihtiyaçlarımız yanında birebir ilişkide olduğumuz kişilerin istek ve ihtiyaçlarını da karşılama içgüdüsü öne çıkıyor.

28 Eylül yeniayında hislerin görünürde olmayacağı bir süreç yaşayacağız. Zihni ilişkilere yönelik çalıştırırken duygularla değil düşüncelerle, karşıdakini analiz ederek anlamaya çalışıyor olacağız. Partneri, partnerle diyaloğu analiz edici bir göze sahip olmakla birlikte ilişki içinde, evlilikte, ortaklıkta, ebeveynlikte veya tek başınalıkta kendimizi ve birlikteliklere bakış açımızı sorgulama, analiz etme halinde olabiliriz. Son iki hafta içinde yoğun şekilde gördüğümüz duyguları, gelinen noktayı, artıları, eksileri anlama yöntemi, Terazi yeniayı ile mantık çerçevesine yönlenecek. Pozitif veya negatif olarak adlandırdığımız deneyimler üzerine konuşmalara, fikirlere, okumalara, araştırmaya yöneleceğiz. Birlikteliğe ve bir aradalığa yönelik daha pozitif bir noktaya ulaşma, sürece daha fazla keyif katma motivasyonunda olacağız.

Kurulan bağlar ne anlama geliyor?

Kurduğumuz bağlarda kendi isteklerimizi görmemizle birlikte iki tarafın da mutluluk, değer görme, ilgi, sevgi isteği ve ihtiyacında olduğunu bu süreçte daha fazla anlayabiliriz. Tüm bağlarda birbirini karşılıklı yükseltme halleri bu dönemde mutluluğa eşitlenecektir. Uzlaşma ve denge sağlama motivasyonu artacak. Bir bağın iki taraflı dengeden geldiğini görmek, maddi ya da manevi otorite kurma veya otorite altına girme eğilimindeysek bunları fark etmek dengeye katkı sağlayabilir.

Hayatımızdaki bağlarla ilgili düzeltmelere ihtiyaç duyduğumuz durumlarda konuşmaya, kendini yenilemeye hazır hissedebiliriz. Bu sırada zorlayıcı noktalar; düzelmesini hedeflediğimiz konular üzerine düşünürken sonuca takılıp süreci keyif almaktan uzaklaştırmak, duruma zorunluluk, gereklilik, iş ya da görev bilinciyle yaklaşmak olabilir. İki uçlu durumlarda “ben bunu yaptım, sen de bunu yapmak durumundasın” minvalinde tek taraflı belirleyicilikle görev belirten cümleler, altta “nasılsa yapılmayacak” düşünceleriyle girilen beklentiler ve kırgınlıklar kendimiz için süreci zorlaştırmaya sebebiyet verebilir.

Bağlarda iyiye gitme isteğindeyken iletişimi yoluna koyamama hallerinde geri planda tekilliği, bireyselliği, özgürlüğü kaybetme korkusu, sorumluluktan kaçma halleri söz konusu olabilir. İletişimsel tıkanıklıklarda hangi duygudan gelindiğini ve hangi duyguya varılmak istendiğini hatırlamak çözülme sağlayabilir.

Kaynak: senveben.biz.tr – Hazal Özkan yazısı