Çarpışma rotasında olan devasa boyutlarda üçlü kara delik sistemi keşfedildi
Bilim insanları, SDSS J0849+1114 adını verdiği üçlü bir kara delik sistemi keşfetti. Birbirleriyle çarpışma rotasında olan sistem, ortaya çıkan yerçekimi kuvveti yüzünden hızla birbirine yaklaşıyor.
Birden çok teleskobu kullanarak ikili kara delik sistemleri tespit etmek üzere uzayı araştıran gök bilimciler, ilginç bir keşfe imza attılar.
Dünyadan yaklaşık bir milyar ışık yılı mesafede tespit edilen üçlü kara delik sisteminin birbirleriyle çarpışma rotasında bulunduğu ifade ediliyor.
Bilim insanlarının SDSS J084905.51+111447.2 (kısaca SDSS J0849+1114) adını verdiği sistem oldukça nadir gözlemlenebilen bir gök olayı. Bu tür yapıların tespit edilmesinin ancak birden çok gözlemeviyle mümkün olduğunu belirten araştırmacılar, bu kapsamda çoklu teleskoplardan aldıkları verileri birleştirmek suretiyle söz konusu sistemi tespit edebilmişler.
Üçlü kara delik sisteminin tespitinde; Sloan Dijital Gökyüzü Araştırma teleskobu (Sloan Digital Sky Survey-SDSS), NASA’ya ait Geniş açılı Kızılötesi Keşif Görevi teleskobu (Wide-field Infrared Survey Explorer-WISE), Chandra X-ışını Gözlemevi ve Geniş Dürbün Teleskobu (Large Binocular Telescope LBT) kullanılmış. Söz konusu araçların sağlamış olduğu görüntüleri birleştirip değerlendiren araştırmacılar, birbirlerine doğru çekilen devleri görüntülemeyi başarmış.
Araştırma ekibinde yer alan Shobita Satyapal isimli bilim insanı yapılan tespitle ilgili açıklamasında, “İkili ve üçlü kara delik sistemleri çok nedir olarak görülüyor. Ancak bu tür sistemlerin galaksilerin birleşmesiyle ortaya çıkan doğal olaylar olduğunu ve galaksilerin bu sayede büyüyüp evrimleştiğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullanmış.
Araştırma grubunun yayınladığı rapora göre söz konusu süper kütleli kara delikler ikili kara delik sistemlerine kıyasla daha farklı davranış gösteriyor. Üçlü sistemin birbirine olan yaklaşma hızları, ortaya çıkan devasa yerçekimi kuvvetinden ötürü çok daha yüksek seyrediyor.
Kara delikler nasıl oluşuyor?
Karadelikler birkaç farklı şekilde oluşabilir. Bu yollardan birincisi yıldızların çökmesidir. Bir gökcisminin iç basıncı kendi kütleçekimini yenemediği durumda yıldız çökmeye başlar. Eğer yıldızın kütlesi belirli bir değerin üzerindeyse çökmeyi durdurabilecek, bilinen bir mekanizma yoktur. Bu durumda yıldızın çökmesi karadelik oluşumuyla sonuçlanır. Gökadaların çoğunun merkezinde bulunan devasa kütleli karadelikler muhtemelen bu şekilde oluşmuştur.
İçinde yaşadığımız çağda, karadeliklerin oluşmasına sebep olabilecek yüksek yoğunluklar sadece yıldızlarda mevcuttur. Fakat Büyük Patlama’dan kısa bir süre sonra evrenin çeşitli bölgelerindeki yüksek madde yoğunlukları da karadeliklerin oluşmasına sebep olmuş olabilir. Evrenin ilk zamanlarındaki koşulları kullanarak yapılan tahminler bu şekilde oluşabilecek karadeliklerin kütlelerinin, Planck kütlesi (yaklaşık 2×10-8 kilogram) ile Güneş’in kütlesinin (yaklaşık 2×1030 kilogram) binlerce katı arasında değişebileceğini gösteriyor.
Bunlara ek olarak kütlesi Planck kütlesinden daha küçük karadeliklerin, parçacıkların yüksek enerjili çarpışmaları sırasında oluşabileceği öne sürülmüştür. Fakat henüz geliştirilme aşamasında olan bazı kuramlara dayanarak yapılan bu çıkarımların doğruluğu üzerinde bir uzlaşma yoktur.